Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde, Batı'nın etkisiyle toplumsal ve kültürel dönüşümler yaşanırken, ahlak terbiyesi de önemli bir tartışma konusu haline geldi. Bu dönemde, geleneksel ahlak anlayışını korumaya çalışan alimler ve aydınlar, Batı'dan gelen yeni fikirlerle mücadele ettiler. Ahlak terbiyesi, Osmanlı toplumunun yapı taşlarından biri olarak, bireylerin ve toplumun ahlaki gelişimine katkıda bulunmayı amaçladı.
Bu dönemde, Batı düşüncesinin etkisiyle bireysel özgürlük, akıl ve bilim, geleneksel ahlak anlayışına meydan okuyordu. Gelenekçi alimler, İslam dinine dayalı ahlak ilkelerini savunurken, yenilikçi aydınlar Batı'dan gelen liberal fikirleri benimsedi. Bu çatışma, Osmanlı toplumunda önemli bir dönüşüm sürecini başlattı.
Ahlak terbiyesinin amaçları, bireyleri dürüst, vicdanlı, sorumlu ve erdemli insanlar olarak yetiştirmek, toplumun huzurunu sağlamak ve İslam ahlakını yaymaktı. Ahlak terbiyesi, aile, medrese, camiler, tarikatlar ve devlet gibi farklı kurumlar tarafından gerçekleştirildi. Aile, çocuğun ilk ahlak eğitimini aldığı en önemli kurumdu. Medreseler ise, dini ilimlerin yanı sıra ahlak ilkelerini de öğreten kurumlardı.
Bu dönemde, ahlak terbiyesi konusunda önemli isimler ortaya çıktı. Bunlardan bazıları şunlardır:
Son Dönem Osmanlı Ahlak Terbiyecileri ve Ahlak Terbiyesi, Osmanlı toplumunun değişen yapısını ve ahlaki değerlerin evrimini anlamak için önemli bir konudur. Bu dönemde, Batı'nın etkisiyle geleneksel ahlak anlayışının sorgulanması ve yeni ahlaki değerlerin ortaya çıkması, Osmanlı toplumunda derin değişimlere yol açmıştır.